ana_sayfa
FAALİYETLER
Yazılı Soru Önergeleri
Genel Kurul Soruları
Kanun Teklifleri
Sözlü Soru Önergeleri
Makalelerim
Genel Kurul Konuşmaları
Yazılı S.Ö.(Cevaplanan)
Meclis Araştırma Önergeleri
Meclis Aratrma nergeleri > Yılmaz TANKUT, Taklit mal üretimi ve satışının engellenememesi ve ekonomik boyutunun giderek artmasının nedenlerinin araştırılarak tespit edilmesi ve bunların çözümü amacıyla Meclis Araştırma önergesi vermiştir.

09/03/2010

TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA

Markaların Korunması Hakkındaki Kanun Hükmünde Kararnamede değişiklik yapılmasına dair 5833 sayılı Kanunun 28 Ocak 2009’da yürürlüğe girmesine rağmen taklit mal üretimi ve satışının engellenememesi ve ekonomik boyutunun giderek artmasının nedenlerinin araştırılarak tespit edilmesi ve bunların çözümü amacıyla Anayasanın 98. Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğün 104. ve 105. maddeleri gereğince Meclis Araştırması açılmasını arz ederiz.

Yılmaz TANKUT
MHP Adana Milletvekili


( 1 )




GEREKÇE:

5833 sayılı “Markaların Korunması Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun” Resmi Gazete`nin 28 Ocak 2009 tarihli 27124 sayısında yayımlanarak yürürlüğe girmiştir.

Marka sahibinin izni olmaksızın, markayı veya ayırt edilmeyecek derecede benzerini kullanmak suretiyle markayı taklit etmek, markanın taklit edildiğini bildiği veya bilmesi gerektiği halde tecavüz yoluyla kullanılan markayı taşıyan ürünleri satmak, dağıtmak veya bir başka şekilde ticaret alanına çıkarmak veya bu amaçlar için gümrük bölgesine yerleştirmek, gümrükçe onaylanmış bir işlem veya kullanıma tabi tutmak veya ticari amaçla elde bulundurmak, marka sahibi tarafından lisans yoluyla verilmiş hakları izinsiz genişletmek veya bu hakları üçüncü kişilere devretmek “marka hakkına” tecavüz sayılacağı söz konusu kanunda belirtilmiştir.

Başkasına ait marka hakkını iktibas (ödünç alma) veya iltibasla (taklit), tecavüz ederek mal veya hizmet üreten, satışa sunan, satan kişi 1 yıldan 3 yıla kadar hapis ve yüksek miktarlara denk gelen adli para cezasına çarptırılacağı kanunda belirlenmiş olmasına rağmen bu taklit ürünlerin her yerde rahatlıkla satılabilmesini anlamak mümkün değildir.

Türkiye’nin üç milyar dolarlık cirosuyla Çin’den sonra dünyanın ikinci büyük taklit ürün pazarı haline geldiği ve Ankara Ticaret Odası’nın (ATO) raporuna göre “taklit” ürünler cenneti olan Türkiye’de tüketicilerin yüzde 58’inin taklit ürün satın aldığı belirtilmiştir. Taklit ürün pazarının başkenti İstanbul olurken, turistlerin de taklit ürün satılan yerlere rağbet gösterdiği ve sahtekârların iç piyasanın yanı sıra komşu ülkelere de taklit ürün ihraç ettiği belirtilmektedir.

Rapora göre, sahteciliğin Türkiye ekonomisinde yaklaşık on iki milyar liralık üretim kaybına, altı milyar altı yüz milyon liralık vergi kaybına ve altmış bin kişilik de istihdam kaybına yol açtığı belirtilmektedir. Aynı rapora göre, tüketicilerin yüzde 31’inin sahte malları işportadan, yüzde 22’sinin semt pazarlarından, yüzde 16’sının da sosyete pazarlarından satın aldıklarına dikkati çekilmekte ve bu konuda belediyelere büyük iş düştüğü, belediyelerin işporta ve sosyete pazarları ile yeterince mücadele etse sahteciliğe büyük bir darbe vurulmuş olacağı belirtilmektedir.

Ayrıca bu taklit ürünlerin çok büyük kısmının yurt dışından gayri resmi yollarla kaçak olarak yurda sokulmasından dolayı gümrük teşkilatına da bu konuda büyük sorumluluk düşmektedir. Gerçek dışı ürün beyanları ile yurda sokulan taklit ürünler gümrüklerde yeterli kontroller yapılmadığı için rahatlıkla ülkemize sokulmakta ve bu sahtekârlığa alet olunmaktadır.

Türkiye'nin korsan ürün cenneti olduğunu öne süren bir yabancı dergide, "Türkiye'nin de marka korsanlığı konusunda Çin'den aşağı kalır tarafı yok" derken, "İstanbul'un taşı toprağı altın mı değil mi bilinmez ama tam bir korsan ürün cenneti olduğu tartışma götürmez bir gerçek" ifadelerinin kullanılması ülkemizin haksız yere eleştirilmesine neden olmaktadır.

Netice olarak;

Yukarıda anlatılmaya çalışılan gerçekler çerçevesinde; Markaların Korunması Hakkındaki Kanun Hükmünde Kararnamede değişiklik yapılmasına dair 5833 sayılı Kanunun 28 Ocak 2009’da yürürlüğe girmesine rağmen Taklit mal üretimi ve satışının engellenememesi ve ekonomik boyutunun giderek artmasının nedenlerinin araştırılarak tespit edilmesi ve bunların çözümü amacıyla Meclis Araştırma Komisyonu kurulmasını arz ederiz.


,